Operatörün sanki dronun içindeymiş gibi uçuş yapmasını sağlayan ve muharebe sahalarında kullanımı giderek artan FPV kamikaze dronlara yönelik olarak Türk savunma sanayisindeki yeteneklerle yeni bir çözüm geliştirildi.
Pasifik Teknoloji bünyesinde faaliyet gösteren SAVX Teknoloji, insansız hava araçları (İHA) konusunda sahip olduğu kabiliyetlerle İHA Trafik Yönetim Sistemi ve çeşitli platformlar ortaya koyuyor.
Şirket, SAHA EXPO 2024’te tanıttığı MERKÜT FPV kamikaze dronu geçen süre içerisinde çeşitli testlerden geçirip göreve hazır hale getirdi.
SAVX Teknoloji Kurucusu Abdullah Aktaş, FPV dronların muharebe sahasının güncel ihtiyaçlarından biri olduğunu ve bunu dikkate alarak MERKÜT’ü geliştirdiklerini söyledi.
Yaklaşık 8 aydır MERKÜT üzerinde çalıştıklarını anlatan Aktaş, bu süreçte tasarımdan başlayarak tasarım doğrulama ve bunun testleri, mühimmat ve tapa entegrasyonu gibi aşamaları geride bıraktıklarını ifade etti. Aktaş, MERKÜT’e ilişkin şu bilgileri verdi:
“20 dakika uçuş süresi var. 8 kilometre menzile gidebiliyor. Yönlendirilmiş, parçacık tesirli bir mühimmat sistemine sahip. Üzerinde durduğumuz önemli hususlardan birisi emniyet. FPV dronlar hobi sektöründen askeri kullanıma girdi. Özellikle Rusya- Ukrayna muharebelerinde bunu sıklıkla gördük. Emniyet seviyelerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünerek biz özellikle bu alanda da çalışmalarımızı ilerlettik. Emniyetli bir tapa sistemi ekledik. Mekanik bariyeri bulunan, her durumda mühimmatı emniyetli tutan bir tapa sistemi ekledik. Tasarladığımız yönlendirilmiş bir mühimmatla bu tapa sistemini birleştirerek patlama testlerini gerçekleştirdik. Mühimmatımızın içerisinde yaklaşık 950 parçacık var. Antipersonel dediğimiz tiplerden ve hedefe homojen bir dağılım gerçekleştiriyor parçacıklar. Akabinde yaklaşma sensörü entegre ettik. FPV dronlar operatör kontrolünde olduğu için operatör aynı zamanda hedefe isabet etmeye çalışırken bir taraftan da patlama noktasını ayarlamaya çalışıyor. Bu ise operatöre bazı zorluklar getirebiliyor. Bu sebeple görevin son fazı dediğimiz patlama anını otomatikleştirecek bir yaklaşma sensörü entegre ettik. Bunun sayesinde patlama mesafesi 20 santimetre ile 5 metre aralığında seçilebiliyor operatör tarafından. Operatör sadece hedefi tutturmaya odaklanıyor. Mühimmat, sistem hedefe belli bir mesafe kala otomatik olarak ateşlenmiş oluyor. Bu özellikle operatörlerin işini kolaylaştıracak ve mühimmatın etkinliğini de artıracak bir özellik. Aynı zamanda mühimmatın etkinliğini de artırmış oluyor. Çünkü antipersonel mühimmatlarda hedefe belli bir mesafe kala patlamanın gerçekleşmesi gerekiyor ki parçacıklar güzel bir şekilde dağılabilsin.”
Hem mekanik hem elektronik emniyetli tapa sistemi sayesinde risklerin önüne geçildiğini, görev iptali durumunda güvenli iniş ve tekrar depolama yapılabildiğini vurgulayan Aktaş, hava aracının belli irtifaya çıkması ve belli operatör komutlarının verilmesi sonrasında tapanın aktifleştirilebildiğini, bunların haricinde emniyetli içimde tutulduğunu belirtti.
Kullanıcıların sahadaki ihtiyaçlarına cevap verebilen bir ürün oluşturmayı hedeflediklerini aktaran Aktaş, bu doğrultuda MERKÜT’ü elektronik harp dayanımı iyi, kullanımı kolay, mühimmat etkinliği yüksek bir çözüm olarak geliştirdiklerini kaydetti.
Abdullah Aktaş, “Birçok patlamalı test gerçekleştirdik. Bahsettiğimiz özelliklerin hepsini katılımcıların da olduğu ortamda doğruladık. Şu an göreve hazırız.” dedi.
Yeni versiyonları yolda
Ürünün yeni versiyonları için de çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Aktaş, şöyle konuştu:
“Zırh delici mühimmat çalışmasına devam ediyoruz. Elektronik harp şartlarından etkilenmemesi için fiber optik kullanım özelliği geliştiriyoruz. Hem operatörün içini kolaylaştırması hem de vuruş etkinliğinin artırılması anlamında hedef tespit ve takip algoritmaları üzerinde çalışıyoruz. Aslında İHA sistemlerdeki en kıymetli şey bunların yazılımları. Bu yazılımları ilerletmek ve geliştirmek üzerine çalışmalarımız devam ediyor. Elektronik kartları, yazılımları kendimizin geliştiriyor olması bize çok büyük kolaylık sağlıyor.
MERKÜT’ü geliştirirken maliyet etkin, ihtiyaçları karşılayacak ve yerlilik oranı yüksek bir ürün olmasına dikkat ettik. Bu kapsamda yerli olarak geliştirdiğimiz kendi gövde çalışmamız var alternatif malzemelerden. Kendi geliştirdiğimiz tapa kartı yazılım sistemlerimiz var. Hız kontrol kartlarını, uçuş kontrol kartlarını kendimiz geliştiriyoruz. Hem tedarikçilerimizle çalışırken hem kendi bünyemizde geliştirdiğimiz ürünlerle seri üretime uygun bir tasarım gerçekleştirdik. Bu anlamda da yüksek adetli üretimler için hazırız.”
?Aktaş, MERKÜT’ün ayrıca harici haberleşme sistemi bağlantısı sunarak operatör emniyetini her koşulda güvence altına aldığını, gece ve gündüz, çeşitli hava koşullarında kullanılabilen termal kamera opsiyonu bulunduğunu, sağanağa dayanıklı yapısıyla görev kesintisizliğini sağladığını bildirdi.
MERKÜT daha da akıllanacak
SAVX Teknoloji Genel Müdürü Adnan İman da insansız hava araçlarına yönelik çalışmalara yazılımla başlayıp, bunu donanım üretimiyle sürdüklerini söyledi.
Teknolojinin hiç olmadığı kadar hızlı değiştiğini, buna uygun bir dinamizm gerektiğini vurgulayan İman, şu değerlendirmelerde bulundu:
“SAVX’i kurarken ‘Türkiye Yüzyılı’nda değişen teknolojiye uygun konseptlerin geliştirilmesine yönelik son derece dinamik bir yapı hazırladık. İnsansız hava araçları noktasında dronların üretimini, bunların otonomlaştırılmasını, otonom ya da FPV dediğimiz segmentte çeşitli ürünler ortaya koymayı hedefledik. Bu maksatla yaptığımız çalışmalar neticesinde çok sayıda dron modelimiz mevcut. MERKÜT de bunlardan birisi.
Aslında Ukrayna Savaşı ile gündeme gelen bir konu FPV. Ukrayna Savaşı’nda ağır tonajlı, yüksek maliyetli silah sistemlerinin bir kuvvet çarpanı olarak gelişen insansız hava teknolojileriyle alt edilebildiğine dair emareler gördük. Bu maksatla bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de FPV dron gündeme geldi. Muharebe sahasında çokça karşılaştığımız elektronik sabotajlara karşı da güvenli bu ürünü üretmek için yola çıktık. Tasarımda muharebe sahasından aldığımız geri dönüşler doğrultusunda çeşitli geliştirmeler yaptık. Özellikle mühimmat etkinliği noktasında kendi geliştirdiğimiz mühimmat çok defa denenerek doğrulandı. Şu anda hazır bir ürün olarak kullanıcılara sunuyoruz.
FPV dronlar noktasında havada kalış süresi, faydalı yükünün (payload) daha yüksek miktarlara çıkarılması, muharebe etkinliğine tesir eden vasıtalarının geliştirmesi noktasında çalışmalarımız devam ediyor. Biz aynı zamanda bir yazılım firmasıyız. Yazılım noktasında otonom modeller üzerinde de çalışıyoruz. Otonom modellerde yapay zeka kullanımı sayesinde muharebede daha etkin, ‘Türkiye Yüzyılı’nın ihtiyaçlarına cevap verebilecek ürünler ortaya koymayı hedefliyoruz.”
